Oyunculuğa reklamlarda minik roller alarak başlayan ve iki yıl önce “Genco” dizisinde canlandırdığı asi Özge karakteri ile tanınan Hazal Kaya henüz 19 yaşında. Şu an Kanal D’de yayımlanan “Aşk-ı Memnu” dizisinde Nihal Ziyagil’i canlandırıyor. Oynadığı karakterle aynı yaşta olmaları dışında ortak hiçbir noktaları olmadığını söyleyen Kaya ile erken başlayan kariyerini ve “Aşk-ı Memnu” macerasını konuşmak için bir araya geldik. Nihal’i canlandırmaya başladıktan sonra sokakta rahat yürüyemediğini söyleyen oyuncu bu durumdan hiç rahatsız değil. “Oturup konuşmak isteyenler, ağlayarak sarılanlar, hatta kızıp ‘Behlül’ün peşini bırak’ diye azarlayanlar var. Bu benim hoşuma gidiyor. Sonuçta onlar bu dizileri izledikleri için biz varız” diyor.
Nasıl bir çocukluk geçirdiniz? Oyuncu olmaya ne zaman karar verdiniz?
Avukat, doktor ve öğretmenlerin olduğu bir ailem var. İtalyan Lisesi’nde okudum. Oyuncu olmaya karar verdiğimde
12 yaşındaydım. Anneme sorsanız “Hazal’ın güzel sanatlarla ilgili biri olacağı küçükken belliydi” der. Oyuncaklarla oynamak yerine büyüklerle birlikte oturmayı tercih edermişim. 4,5 yaşında kemana, 7 yaşında da baleye başladım. Okulun tiyatro kolunda ve korosundaydım. Lisede de ajansa gidip oyunculuk için ilk adımı attım.
“İnsanlar karşılarında Nihal’i görünce heyecanlanıyor”
“Aşk-ı Memnu” ikinci dizi projeniz. Sizi daha önce nerelerde gördük?
İlk işim Cola Turka’ydı ama insanlar beni Tofita reklamlarından hatırlıyor. “Genco”da Özge rolünü oynamaya başladığımda lise ikinci sınıftaydım.
Hem ünlü hem de lise öğrencisi olmak nasıl bir durum?
Oyunculuğun benim için kafede garsonluk yapmaktan farkı yoktu. Tanınmak garip bir şeydi. Yürürken teyzeler koluma girer fotoğraf çektirirlerdi. Şoke olurdum. Yavaş yavaş alıştım.
“Aşk-ı Memnu”dan sonra sokakta gelen tepkilerde nasıl değişiklikler oldu?
Konuşmak isteyenler, öpenler, ağlayarak sarılanlar hatta kızıp azarlayanlar bile var. İnsanlar karşılarında bir anda Nihal’i görünce heyecanlanıyorlar.
Bu ilgiden sıkıldığınız oluyor mu?
Biz bu dizilerde o insanlar bizi izledikleri için görünebiliyoruz. Onlar bizi sevdikleri için buradayız. Gösterdikleri ilgiden sıkılmak gibi bir lüksümüz yok.
“Aşk-ı Memnu”da canlandırdığınız Nihal karakteriyle aynı yaştasınız...
Nihal’le her şeyi paralel yaşadık. Mesela dizide ÖSS sınavında bayılma sahnesini çektikten sonra ben gerçekten ÖSS’ye gittim. Nihal’in ders çalıştığı zamanlar da benim gerçekten bitirmem gereken ödevlerim vardı.
“Kimse Behlül’e kızmıyor, suç onu ayartan Bihter’de!”
Dizide Nihal Behlül’ü öptü. Bir aşk mı filizleniyor? Nasıl tepkiler geliyor?
Farklı tepkiler alıyorum. “Rahat bırak Behlül’ü. O Bihter’i seviyor” diyen de var “Kıvanç’ın peşini bırak” diyen de. Filizlenen bu aşk gençlerin çok istemediği bir şey. Olgun kadınlar Nihal ve Behlül aşkını destekliyor. “Sen bakma Behlül’ün yaptıklarına. O seni seviyor esasında” diyorlar. Bir de insanlar Behlül karakterine bir türlü toz konduramıyor. Amcasının karısıyla birlikte olmasına rağmen suçsuz olduğunu düşünüyorlar. Onlara göre suçlu onu ayartan Bihter.
OYUNCULUK
“Michael Haneke’nin filmini kaçırdım diye oturup ağladım”
Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi bölümünde okuyorsunuz. Neden konservatuvara gitmediniz?
Çünkü oyunculuk eğitimini yurtdışında almak istiyorum. İleride iyi bir sinema oyuncusu olmak gibi bir hayalim var. Kariyerime bu kadar erken başlamamın nedeni de bu. Amerika’daki kurslara, iki yıllık programlara ya da yazlık atölyelere katılacağım.
Hangi yönetmenleri beğeniyorsunuz?
Yaşasalardı Stanley Kubrick ve François Truffaut ile çalışmak isterdim. François Ozon’a ve Michael Haneke’ye bayılıyorum. Hatta geçen ay Filmekimi’nde filmini kaçırdım diye oturup ağladım. Türklerden Zeki Demirkubuz, Reha Erdem ve Metin Erksan’ın filmlerinde yer
almayı çok isterim.
GÜZELLİK
“Kızlarla ‘Aşk-ı Memnu’ geceleri düzenliyoruz”
Uyguladığınız bakım reçeteleri var mı? Tercih ettiğiniz markalar neler?
Cildimin şu an ekstra bakıma ihtiyacı yok. Sadece temiz tutmaya çalışıyorum. Lush ve Body Shop’un ürünlerini tercih ediyorum.
Özel bir beslenme programınız var mı?
Geçen sene düzensiz beslenmekten ötürü epey kilo aldım. Şimdi vermeye çalışıyorum. Haftada en az iki gün spor salonuna gidiyorum. Sağlıklı beslenmeye çalışıyorum.
Boş zamanlarınızda neler yaparsınız?
Boş zamanım olduğunda dans ediyorum. 15 yaşından beri tango yapıyorum. Bazen de kızlarla “Aşk-ı Memnu” geceleri düzenliyoruz. Elimizde çekirdek, diziyi izliyoruz. Erkekler diziyi pek sevmiyor çünkü hem onlara göre fazla duygusal hem de yakışıklılığından dolayı Kıvanç’ı görmeye katlanamıyorlar.
Hangi tür müzik dinlersinz?
İpod’umda şu an Bonobo, Beady Belle ve Anja Garbarek var. Björk şarkısı dinlemediğim bir günüm yoktur. Ayrıca Beatles, Led Zeppelin ve Pink Floyd gibi klasiklerden de vazgeçmem. Türklerden de Mor ve Ötesi, Yasemin Mori, Şebnem Ferah ve Hayko Cepkin’i beğeniyorum.
Moda ile aranız nasıl?
Gardırobumda en çok şal var. Üst solunum yollarım çok hassas, dikkat etmem gerekiyor. Can kurtarıcılarımsa Converse’lerim.