Fıkra gibi no..:1
Fıkra gibi adı..:şöför
Malum servis söförümüz trafikte hareket
Edemez halde beklerken (gayet de haklıydı
Çünkü önündeki arabalar kuyruk olmuştu)
Arkadan kornaya abanan araç sahibine
Camdan sarkarak 'pokemon'muyum lan
Ben arabaların üzerinden uçayım'
Diye bağırarak tüm servisi yere
Yıkmıştı.
Fıkra gibi no..:2
Fıkra gibi adı...:erkekte küpe
Bir taksinin içerisinde geçen bir konuşma
- küpe mi takıyosrun sen ?
(dikiz aynasından zorlukla görüyor.)
- ha evet.
- baban kızmıyor mu ?
- yok kızmıyor.
- benim oğlan yapıcak bi
Tarafına sokarım o küpeyi..
- hmm ben sağda iniyim.
Fıkra gibi no..:3
Fıkra gibi adı..:babaanne
Yetmiş sekiz yaşında, tonton bir
Babaannem var.
Ne kadar modern olsa da gelişmiş
Teknolojiye ayak uydurmakta epey
Zorlanıyor. buna en güzel
Örnek evimi aradığında telesekretere
Bıraktığı not.
- babaannesi aradı dersiniz.
Fıkra gibi no..:4
Fıkra gibi adı..:katı, sıvı, gaz
Olay, bir arkadaşımın annesinin
Gözetmen olarak bulunduğu ilkokulu
Dışardan bitirme sınavlarından
Birinde gerçekleşiyor.
Dışardan bitirme sınavı ya, yağlı
Ballı adamlar da var sınavda.
Gözetmenler sınav sırasında sıraların
Arasında dolaşıyorlar. tam o sırada
Gözetmen bakıyor, adamın biri
Soruların hiçbirine cevap verememiş;
Acıyor adama. 'maddenin üç halini yazınız'
Sorusunu parmağıyla işaret ediyor ve
Adamın kulağına eğilip cevabı fısıldıyor:
"katı, sıvı, gaz."
Sınav kurulunu dumura uğratan an cevap
Kağıtları okunurken gerçekleşiyor.
Sorunun cevabı, kağıtların birinde aynen
Şöyle yer alıyor:
- katır, sığır, kaz.
Fıkra gibi no..:5
Fıkra gibi adı..:printer
Sene 1992, üniversite yılları.
Anneannemin haç parasıyla zar zor bir
Bilgisayar kapatmışız ama printer'a para
Kalmamış. akşam vakti printer'ı olan bir
Arkadaşa gidip aleti ödünç aldım, eve dönüp
Proje çıktısı alacağım.
Ankara'da her kış olduğu gibi yerler
Yine buz. kayıp düşer de alete bir zarar
Veririm korkusuyla bir taksiye bindim. daha iki
Dakka olmadan polis çevirdi, taksici kenara
Çekti, sonra arabadan indi, kimliğini gösterdi.
Ben kucağımdaki cihazın inmemek için uygun bir
Bahane olduğu düşüncesiyle elde kimlik arabada
Bekledim.
Polis abi geldi, kapıyı açtı, ve aramızda
Şöyle bir diyalog geçti:
- o ne len ööle?
- printer (yanındaki öteki polise dönerek)
Ecnebi oğlum bu.
Sonra gülümseyerek kapıyı kapattı. güle güle
Manasına ikisi birden el salladılar, tekrar yola
Koyulduk. 500 metre kadar gittikten sonra şöför
Gene kenara çekti, çünkü gülmekten
Arabayı kullanamıyordu.
Fıkra gibi no..:6
Fıkra gibi adı..:düzen
Ecevit 1997 yılı seçim kampanyasında konuşuyor:
-bu düzen değişecektir.
Bir vatandaş bağırmış:
-düzen hayatından memnun; düzülen ne zaman
Değişecek?
Fıkra gibi no..:7
Fıkra gibi adı..:taksici
Nasıl yağmur nasıl fırtına, adam bir taksiye
El kaldırır, taksi durur.. adam gideceği
Yeri söyleyince, taksici kızarak "ohoo orası
Çok yakın alamam seni" der ve gazlar gider.
Adam çok bozulur ama sonra bir şekilde
Evine gitmeyi başarır.ertesi gün şans eseri
Bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin
Önündeki taksi durağındadır
Ve üçüncü sıradadır.hemen plan yapar ve ilk
Taksi söförüne yanaşır:
- ataköy'e kaça götürürsün ?'
- 5 milyon
- sana 20 milyon veririm ama bir kere verirsin.
- hadi be sapık mısın, defol.adam bu cevabı
Alınca ikinci
Sıradaki taksiye yanaşır.
- ataköy'e kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- sana 20 milyon veririm ama bana bir kere
Verirsin
- vay sapıkkk vayy defol.
Sıra üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye
Gelmiştir.
Adam yanaşır:
- ataköy'e kaça götürürsün ?
- 5 milyon - peki sana 20 milyon veri
Rim ama bir şartım var
- nedir ?
- giderken diğer taksicilere el sallıyacaksın
- ayıp ettin abi tabii...
Fıkra gibi no..:8
Fıkra gibi adı..:bot ne kadar?
Abimiz koyu kahverengi deri, yarım botu
Alıp kasaya yanaşıyor.kasadaki kız botları
Poşete koyarken, sayın abimiz de soruyor;
- 43 lira değil mi?...
- kız, "ne münasebet" der gibi bakıyor ve
"bunlar orijinal deri...indirimli fiyatı
180 lira."
Abimizin bitiş cümleleri, kızcağızın kopuş
Anına denk geliyor;
-olur mu hanımefendi, altında "size 43"
Yazıyor...
Fıkra gibi no..:9
Fıkra gibi adı..:polise veririm
Ünlü güftekâr ve tamburî osman nihat beyefendi
Çapkınlığı ile pek meşhurmuş. ankara'da
Bulunduğu sıralarda güzel bir günde kızılay'a
Doğru yürümekte iken hemen önü sıra da çok
Güzel endâmlı, alımlı, çalımlı bir bayan yürüyormuş.
Osman nihat bey kadına biraz yaklaşarak başlamış
Dil dökmeye:
- aman ya rabbi! ne güzel endamınız var! şu belin
İnceliğine bakın. ya saçların omuzlara dökülüşü.
Kadın omuzunun üzerinden arkasına söyle bir bakıp,
Kafasını çevirmiş ve de sinirli sinirli yoluna
Devam etmiş. fakat osman nihat bey kadının peşini
Bırakmamış ve dil dökmeye devam etmiş:
- bacaklarınızın güzelliği, keklik gibi sekişiniz
Ne de hoş... sizinle birlikte olmak her halde hayata
Bedeldir...'
Ve daha neler ne dil dökmeler. .. tam bu sırada
Kızılay meydanı' na yaklaşmışlar. dört yol ağzına ve
Polisin olduğu yere geldiklerinde kadın bütün
Sinirli haliyle osman nihat bey'e dönerek:
-şimdi polise veririm! deyince: osman nihat,
Masumane bir tavır takınıp, ses tonunu yumuşatarak:
- aman hanımefendi, ben bir saattir yalvarıyorum.
Niye polise?
Fıkra gibi no..:10
Fıkra gibi adı..:hediye cola
Konuyla ilgili açıklama yapan davacının avukatı
İdris karadeniz 'müvekkilim marketten aldığı
2 lt.lik kampanyalı cocacola ürününün kapağını
Açtığında hediye çıkmadığını ve tekrar deneyiniz
Yazısını görmüş. bunun üzerine kapağı kapatıp
Tekrar açmış ancak yine aynı şey. bunun üzerine
Aynı şişe kapağında tam 4246 defa deneme yapmasına
Rağmen hediye çıkmamıştır. cocacola şirketinin
Tüketiciyi dolandırdığını düşünen müvekkilim
Şirkete dava açmaya karar vermiştir. biz de bugün
Gelerek dava dilekçemizi adliyeye teslim ettik.
10 bin ytl. maddi tazminat talep etmekteyiz' dedi.
Davadan haberdar olan cocacola yönetimi adına
Açıklama yapan bir sirket yetkilisi olayın çok
Komik olduğunu ve artık karadeniz bölgesine gönderilen
Ürünlerin kapağına ' başka şişede inşallah ' yazmayı
Düşündüklerini söyledi.
Fıkra gibi no..:11
Fıkra gibi adı..:skip durağı
Sene 1968, istanbul bahçelievler'de skripp
Tükenmez kalemlerinin fabrikası var ve önünde de
98 no lu otobüslerin durduğu otobüs durağı.
Bu durak bahçelievler'den sonraki ilk durak ve
Anlatacağım olay gerçekten yaşanmış olay.
Otobüsle bakırköy'den güngören'e giderken
Bahçelievler durağında otobüse çok güzel bir
Kadın bindi. tam biletini alacağı zaman otobüs
Hareket etti. kadın biletçiye bir şirinevler
Bileti verir misiniz diye sordu. biletçi bu otobüs
Şirinevler'e gitmez deyince bayan durdurun otobüsü
İneceğim dedi. biletçinin cevabı hayli ilginç oldu.
- hanım, hanım kalktı bir kere skip'te indireceğiz.
Bu lafı duyunca kadının yüzündeki ifadeyi görmenizi
İsterdim ( bu arada skip otobüs durağının adı )
Fıkra gibi no..:13
Fıkra gibi adı..:müşteri her zaman haklımı ?
Tüketici hakları konusunda 'müşteri her zaman
Haklı mı?' sorusunu irdelerken çeşitli ülkelerdeki
Mahkemelik olayları araştırmışlar ve buldukları
Belgelerden birisi. olay gerçek... wordperfect
(bilmeyenler için yazıyorum, bilgisayar, elektrikli
Daktilo gibi aletler için program yapımcısı)...
Bu şirketin müşteriye yardım hattında banda alınmış
Bir telefon konuşmasını okuyacaksınız. bu konuşma
Sonrası wordperfect görevlisi işinden kovuluyor.
Kovulan görevli wordperfect'i kendisini 'gerekçesiz'
İşten çıkardığı için mahkemeye veriyor. işte bu
Konuşmanın deşifresi.
-wordperfect yardım hattı, buyrun, nasıl yardımcı
Olabilirim?.
-wordperfect`te bir sorun oldu.
-nasıl bir sorun?
-yazı yazıyordum, birden bütün kelimeler gitti.
-gitti mi?
-yok oldu!
-ekranda şu anda ne görüyorsunuz?
-hiç bir şey.
-hiç bir şey mi?
-yazdığım hiç bir şey ekrana çıkmıyor.
-hala wordperfect programında mısınız yoksa
Programdan çıktınız mı?
-bunu nereden bileyim.
-ekranda bir 'c' harfi görüyor musunuz?
-bir 'hece' mi..
-boşverin. ekranda yanıp sönen bir çizgi var mı?
-söyledim ya hiç bir sey yazmıyor.
-monitör üstünde yanan bir lamba var mı?
-monitör ne?
-ekranı olan yer, televizyon gibi...
Çalıştığınızı gösteren küçük bir lamba var mı?
-bilmiyorum.
-monitorün arkasına bakın, oraya bir elektrik kablosu
Giriyor olması lazım. görebiliyor musunuz?
-evet.
-harika, o kabloyu takip edin duvarda elektriğe
Bağlı mı bana söyleyin.
-bağlı.
-harika. monitorün arkasına bakınca bağlı olan
Tek kablo mu gördünüz, yoksa iki tane mi?
-görmedim.
-tekrar bakar mısınız, ikinci bir kablonun da bağlı
Olması lazım.
-evet buldum.
-tamam, şimdi onu takip edin bilgisayara bağlı mı
Diye bakın.
-kabloya ulaşamıyorum.
-ulaşmayın, bağlı mı diye bakabilir misiniz?
-olmuyor.
-bir şeyden destek alıp eğilip bilgisayarın arkasına
Baksanız...
-eğilmek dert değil, karanlık olduğu için bakamıyorum.
-karanlık?
-ofisin ışıkları kapalı, pencereden gelen ışık yetmiyor.
-ofisin ışıklarını yakın.
-yanmaz.
-neden?
-elektrikler kesik.
-elektrikler mi kesik. tanrım..! (kısa bir sessizlik)
Bilgisayarın kutusu, kitapları her şeyi duruyor mu?
-evet dolapta.
-şimdi bilgisayarı sökün, aynen aldığınızdaki gibi
Paketleyin ve aldığınız dükkana iade edin.
-durum bu kadar kötü mü?
-korkarım öyle!
-peki tamam. onlara ne diyeceğim?
-'ben bilgisayar kullanamayacak kadar aptalım'
Diyeceksiniz...
Fıkra gibi adı..:şöför
Malum servis söförümüz trafikte hareket
Edemez halde beklerken (gayet de haklıydı
Çünkü önündeki arabalar kuyruk olmuştu)
Arkadan kornaya abanan araç sahibine
Camdan sarkarak 'pokemon'muyum lan
Ben arabaların üzerinden uçayım'
Diye bağırarak tüm servisi yere
Yıkmıştı.
Fıkra gibi no..:2
Fıkra gibi adı...:erkekte küpe
Bir taksinin içerisinde geçen bir konuşma
- küpe mi takıyosrun sen ?
(dikiz aynasından zorlukla görüyor.)
- ha evet.
- baban kızmıyor mu ?
- yok kızmıyor.
- benim oğlan yapıcak bi
Tarafına sokarım o küpeyi..
- hmm ben sağda iniyim.
Fıkra gibi no..:3
Fıkra gibi adı..:babaanne
Yetmiş sekiz yaşında, tonton bir
Babaannem var.
Ne kadar modern olsa da gelişmiş
Teknolojiye ayak uydurmakta epey
Zorlanıyor. buna en güzel
Örnek evimi aradığında telesekretere
Bıraktığı not.
- babaannesi aradı dersiniz.
Fıkra gibi no..:4
Fıkra gibi adı..:katı, sıvı, gaz
Olay, bir arkadaşımın annesinin
Gözetmen olarak bulunduğu ilkokulu
Dışardan bitirme sınavlarından
Birinde gerçekleşiyor.
Dışardan bitirme sınavı ya, yağlı
Ballı adamlar da var sınavda.
Gözetmenler sınav sırasında sıraların
Arasında dolaşıyorlar. tam o sırada
Gözetmen bakıyor, adamın biri
Soruların hiçbirine cevap verememiş;
Acıyor adama. 'maddenin üç halini yazınız'
Sorusunu parmağıyla işaret ediyor ve
Adamın kulağına eğilip cevabı fısıldıyor:
"katı, sıvı, gaz."
Sınav kurulunu dumura uğratan an cevap
Kağıtları okunurken gerçekleşiyor.
Sorunun cevabı, kağıtların birinde aynen
Şöyle yer alıyor:
- katır, sığır, kaz.
Fıkra gibi no..:5
Fıkra gibi adı..:printer
Sene 1992, üniversite yılları.
Anneannemin haç parasıyla zar zor bir
Bilgisayar kapatmışız ama printer'a para
Kalmamış. akşam vakti printer'ı olan bir
Arkadaşa gidip aleti ödünç aldım, eve dönüp
Proje çıktısı alacağım.
Ankara'da her kış olduğu gibi yerler
Yine buz. kayıp düşer de alete bir zarar
Veririm korkusuyla bir taksiye bindim. daha iki
Dakka olmadan polis çevirdi, taksici kenara
Çekti, sonra arabadan indi, kimliğini gösterdi.
Ben kucağımdaki cihazın inmemek için uygun bir
Bahane olduğu düşüncesiyle elde kimlik arabada
Bekledim.
Polis abi geldi, kapıyı açtı, ve aramızda
Şöyle bir diyalog geçti:
- o ne len ööle?
- printer (yanındaki öteki polise dönerek)
Ecnebi oğlum bu.
Sonra gülümseyerek kapıyı kapattı. güle güle
Manasına ikisi birden el salladılar, tekrar yola
Koyulduk. 500 metre kadar gittikten sonra şöför
Gene kenara çekti, çünkü gülmekten
Arabayı kullanamıyordu.
Fıkra gibi no..:6
Fıkra gibi adı..:düzen
Ecevit 1997 yılı seçim kampanyasında konuşuyor:
-bu düzen değişecektir.
Bir vatandaş bağırmış:
-düzen hayatından memnun; düzülen ne zaman
Değişecek?
Fıkra gibi no..:7
Fıkra gibi adı..:taksici
Nasıl yağmur nasıl fırtına, adam bir taksiye
El kaldırır, taksi durur.. adam gideceği
Yeri söyleyince, taksici kızarak "ohoo orası
Çok yakın alamam seni" der ve gazlar gider.
Adam çok bozulur ama sonra bir şekilde
Evine gitmeyi başarır.ertesi gün şans eseri
Bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin
Önündeki taksi durağındadır
Ve üçüncü sıradadır.hemen plan yapar ve ilk
Taksi söförüne yanaşır:
- ataköy'e kaça götürürsün ?'
- 5 milyon
- sana 20 milyon veririm ama bir kere verirsin.
- hadi be sapık mısın, defol.adam bu cevabı
Alınca ikinci
Sıradaki taksiye yanaşır.
- ataköy'e kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- sana 20 milyon veririm ama bana bir kere
Verirsin
- vay sapıkkk vayy defol.
Sıra üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye
Gelmiştir.
Adam yanaşır:
- ataköy'e kaça götürürsün ?
- 5 milyon - peki sana 20 milyon veri
Rim ama bir şartım var
- nedir ?
- giderken diğer taksicilere el sallıyacaksın
- ayıp ettin abi tabii...
Fıkra gibi no..:8
Fıkra gibi adı..:bot ne kadar?
Abimiz koyu kahverengi deri, yarım botu
Alıp kasaya yanaşıyor.kasadaki kız botları
Poşete koyarken, sayın abimiz de soruyor;
- 43 lira değil mi?...
- kız, "ne münasebet" der gibi bakıyor ve
"bunlar orijinal deri...indirimli fiyatı
180 lira."
Abimizin bitiş cümleleri, kızcağızın kopuş
Anına denk geliyor;
-olur mu hanımefendi, altında "size 43"
Yazıyor...
Fıkra gibi no..:9
Fıkra gibi adı..:polise veririm
Ünlü güftekâr ve tamburî osman nihat beyefendi
Çapkınlığı ile pek meşhurmuş. ankara'da
Bulunduğu sıralarda güzel bir günde kızılay'a
Doğru yürümekte iken hemen önü sıra da çok
Güzel endâmlı, alımlı, çalımlı bir bayan yürüyormuş.
Osman nihat bey kadına biraz yaklaşarak başlamış
Dil dökmeye:
- aman ya rabbi! ne güzel endamınız var! şu belin
İnceliğine bakın. ya saçların omuzlara dökülüşü.
Kadın omuzunun üzerinden arkasına söyle bir bakıp,
Kafasını çevirmiş ve de sinirli sinirli yoluna
Devam etmiş. fakat osman nihat bey kadının peşini
Bırakmamış ve dil dökmeye devam etmiş:
- bacaklarınızın güzelliği, keklik gibi sekişiniz
Ne de hoş... sizinle birlikte olmak her halde hayata
Bedeldir...'
Ve daha neler ne dil dökmeler. .. tam bu sırada
Kızılay meydanı' na yaklaşmışlar. dört yol ağzına ve
Polisin olduğu yere geldiklerinde kadın bütün
Sinirli haliyle osman nihat bey'e dönerek:
-şimdi polise veririm! deyince: osman nihat,
Masumane bir tavır takınıp, ses tonunu yumuşatarak:
- aman hanımefendi, ben bir saattir yalvarıyorum.
Niye polise?
Fıkra gibi no..:10
Fıkra gibi adı..:hediye cola
Konuyla ilgili açıklama yapan davacının avukatı
İdris karadeniz 'müvekkilim marketten aldığı
2 lt.lik kampanyalı cocacola ürününün kapağını
Açtığında hediye çıkmadığını ve tekrar deneyiniz
Yazısını görmüş. bunun üzerine kapağı kapatıp
Tekrar açmış ancak yine aynı şey. bunun üzerine
Aynı şişe kapağında tam 4246 defa deneme yapmasına
Rağmen hediye çıkmamıştır. cocacola şirketinin
Tüketiciyi dolandırdığını düşünen müvekkilim
Şirkete dava açmaya karar vermiştir. biz de bugün
Gelerek dava dilekçemizi adliyeye teslim ettik.
10 bin ytl. maddi tazminat talep etmekteyiz' dedi.
Davadan haberdar olan cocacola yönetimi adına
Açıklama yapan bir sirket yetkilisi olayın çok
Komik olduğunu ve artık karadeniz bölgesine gönderilen
Ürünlerin kapağına ' başka şişede inşallah ' yazmayı
Düşündüklerini söyledi.
Fıkra gibi no..:11
Fıkra gibi adı..:skip durağı
Sene 1968, istanbul bahçelievler'de skripp
Tükenmez kalemlerinin fabrikası var ve önünde de
98 no lu otobüslerin durduğu otobüs durağı.
Bu durak bahçelievler'den sonraki ilk durak ve
Anlatacağım olay gerçekten yaşanmış olay.
Otobüsle bakırköy'den güngören'e giderken
Bahçelievler durağında otobüse çok güzel bir
Kadın bindi. tam biletini alacağı zaman otobüs
Hareket etti. kadın biletçiye bir şirinevler
Bileti verir misiniz diye sordu. biletçi bu otobüs
Şirinevler'e gitmez deyince bayan durdurun otobüsü
İneceğim dedi. biletçinin cevabı hayli ilginç oldu.
- hanım, hanım kalktı bir kere skip'te indireceğiz.
Bu lafı duyunca kadının yüzündeki ifadeyi görmenizi
İsterdim ( bu arada skip otobüs durağının adı )
Fıkra gibi no..:13
Fıkra gibi adı..:müşteri her zaman haklımı ?
Tüketici hakları konusunda 'müşteri her zaman
Haklı mı?' sorusunu irdelerken çeşitli ülkelerdeki
Mahkemelik olayları araştırmışlar ve buldukları
Belgelerden birisi. olay gerçek... wordperfect
(bilmeyenler için yazıyorum, bilgisayar, elektrikli
Daktilo gibi aletler için program yapımcısı)...
Bu şirketin müşteriye yardım hattında banda alınmış
Bir telefon konuşmasını okuyacaksınız. bu konuşma
Sonrası wordperfect görevlisi işinden kovuluyor.
Kovulan görevli wordperfect'i kendisini 'gerekçesiz'
İşten çıkardığı için mahkemeye veriyor. işte bu
Konuşmanın deşifresi.
-wordperfect yardım hattı, buyrun, nasıl yardımcı
Olabilirim?.
-wordperfect`te bir sorun oldu.
-nasıl bir sorun?
-yazı yazıyordum, birden bütün kelimeler gitti.
-gitti mi?
-yok oldu!
-ekranda şu anda ne görüyorsunuz?
-hiç bir şey.
-hiç bir şey mi?
-yazdığım hiç bir şey ekrana çıkmıyor.
-hala wordperfect programında mısınız yoksa
Programdan çıktınız mı?
-bunu nereden bileyim.
-ekranda bir 'c' harfi görüyor musunuz?
-bir 'hece' mi..
-boşverin. ekranda yanıp sönen bir çizgi var mı?
-söyledim ya hiç bir sey yazmıyor.
-monitör üstünde yanan bir lamba var mı?
-monitör ne?
-ekranı olan yer, televizyon gibi...
Çalıştığınızı gösteren küçük bir lamba var mı?
-bilmiyorum.
-monitorün arkasına bakın, oraya bir elektrik kablosu
Giriyor olması lazım. görebiliyor musunuz?
-evet.
-harika, o kabloyu takip edin duvarda elektriğe
Bağlı mı bana söyleyin.
-bağlı.
-harika. monitorün arkasına bakınca bağlı olan
Tek kablo mu gördünüz, yoksa iki tane mi?
-görmedim.
-tekrar bakar mısınız, ikinci bir kablonun da bağlı
Olması lazım.
-evet buldum.
-tamam, şimdi onu takip edin bilgisayara bağlı mı
Diye bakın.
-kabloya ulaşamıyorum.
-ulaşmayın, bağlı mı diye bakabilir misiniz?
-olmuyor.
-bir şeyden destek alıp eğilip bilgisayarın arkasına
Baksanız...
-eğilmek dert değil, karanlık olduğu için bakamıyorum.
-karanlık?
-ofisin ışıkları kapalı, pencereden gelen ışık yetmiyor.
-ofisin ışıklarını yakın.
-yanmaz.
-neden?
-elektrikler kesik.
-elektrikler mi kesik. tanrım..! (kısa bir sessizlik)
Bilgisayarın kutusu, kitapları her şeyi duruyor mu?
-evet dolapta.
-şimdi bilgisayarı sökün, aynen aldığınızdaki gibi
Paketleyin ve aldığınız dükkana iade edin.
-durum bu kadar kötü mü?
-korkarım öyle!
-peki tamam. onlara ne diyeceğim?
-'ben bilgisayar kullanamayacak kadar aptalım'
Diyeceksiniz...