Aşk-ı Memnu Fan Sitesi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Aşk-ı Memnu Fan Sitesi

♥ Beren Saat [Aşkı Arayan Bir Aşk Hikayesi] Kıvanç Tatlıtuğ ♥

       Aşk-ı Memnu Fan SitesiHoşgeldiniz :
En son ziyaretiniz:Perş. Ocak 01, 1970


    Fıkra Gibi Olaylar

    ladypink
    ladypink
    Bağımlı Üye
    Bağımlı Üye


    ZodyakIkizler Maymun

    Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 838
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 12/04/09
    Yaş Yaş : 32
    Doğum tarihi Doğum tarihi : 14/06/92
    Nerden Nerden : Mersin
    İş/Hobiler İş/Hobiler : taekwondo,ne
    Lakap Lakap : layla

    Konu İkonu Fıkra Gibi Olaylar

    Mesaj tarafından ladypink Cuma Mayıs 22, 2009 3:16 pm

    Fıkra gibi no..:1
    Fıkra gibi adı..:şöför

    Malum servis söförümüz trafikte hareket
    Edemez halde beklerken (gayet de haklıydı
    Çünkü önündeki arabalar kuyruk olmuştu)
    Arkadan kornaya abanan araç sahibine
    Camdan sarkarak 'pokemon'muyum lan
    Ben arabaların üzerinden uçayım'
    Diye bağırarak tüm servisi yere
    Yıkmıştı.

    Fıkra gibi no..:2
    Fıkra gibi adı...:erkekte küpe

    Bir taksinin içerisinde geçen bir konuşma
    - küpe mi takıyosrun sen ?
    (dikiz aynasından zorlukla görüyor.)
    - ha evet.
    - baban kızmıyor mu ?
    - yok kızmıyor.
    - benim oğlan yapıcak bi
    Tarafına sokarım o küpeyi..
    - hmm ben sağda iniyim.

    Fıkra gibi no..:3

    Fıkra gibi adı..:babaanne

    Yetmiş sekiz yaşında, tonton bir
    Babaannem var.
    Ne kadar modern olsa da gelişmiş
    Teknolojiye ayak uydurmakta epey
    Zorlanıyor. buna en güzel
    Örnek evimi aradığında telesekretere
    Bıraktığı not.
    - babaannesi aradı dersiniz.

    Fıkra gibi no..:4

    Fıkra gibi adı..:katı, sıvı, gaz

    Olay, bir arkadaşımın annesinin
    Gözetmen olarak bulunduğu ilkokulu
    Dışardan bitirme sınavlarından
    Birinde gerçekleşiyor.
    Dışardan bitirme sınavı ya, yağlı
    Ballı adamlar da var sınavda.
    Gözetmenler sınav sırasında sıraların
    Arasında dolaşıyorlar. tam o sırada
    Gözetmen bakıyor, adamın biri
    Soruların hiçbirine cevap verememiş;
    Acıyor adama. 'maddenin üç halini yazınız'
    Sorusunu parmağıyla işaret ediyor ve
    Adamın kulağına eğilip cevabı fısıldıyor:
    "katı, sıvı, gaz."
    Sınav kurulunu dumura uğratan an cevap
    Kağıtları okunurken gerçekleşiyor.
    Sorunun cevabı, kağıtların birinde aynen
    Şöyle yer alıyor:
    - katır, sığır, kaz.

    Fıkra gibi no..:5

    Fıkra gibi adı..:printer

    Sene 1992, üniversite yılları.
    Anneannemin haç parasıyla zar zor bir
    Bilgisayar kapatmışız ama printer'a para
    Kalmamış. akşam vakti printer'ı olan bir
    Arkadaşa gidip aleti ödünç aldım, eve dönüp
    Proje çıktısı alacağım.
    Ankara'da her kış olduğu gibi yerler
    Yine buz. kayıp düşer de alete bir zarar
    Veririm korkusuyla bir taksiye bindim. daha iki
    Dakka olmadan polis çevirdi, taksici kenara
    Çekti, sonra arabadan indi, kimliğini gösterdi.
    Ben kucağımdaki cihazın inmemek için uygun bir
    Bahane olduğu düşüncesiyle elde kimlik arabada
    Bekledim.
    Polis abi geldi, kapıyı açtı, ve aramızda
    Şöyle bir diyalog geçti:
    - o ne len ööle?
    - printer (yanındaki öteki polise dönerek)
    Ecnebi oğlum bu.

    Sonra gülümseyerek kapıyı kapattı. güle güle
    Manasına ikisi birden el salladılar, tekrar yola
    Koyulduk. 500 metre kadar gittikten sonra şöför
    Gene kenara çekti, çünkü gülmekten
    Arabayı kullanamıyordu.

    Fıkra gibi no..:6

    Fıkra gibi adı..:düzen

    Ecevit 1997 yılı seçim kampanyasında konuşuyor:
    -bu düzen değişecektir.
    Bir vatandaş bağırmış:
    -düzen hayatından memnun; düzülen ne zaman
    Değişecek?

    Fıkra gibi no..:7

    Fıkra gibi adı..:taksici

    Nasıl yağmur nasıl fırtına, adam bir taksiye
    El kaldırır, taksi durur.. adam gideceği
    Yeri söyleyince, taksici kızarak "ohoo orası
    Çok yakın alamam seni" der ve gazlar gider.
    Adam çok bozulur ama sonra bir şekilde
    Evine gitmeyi başarır.ertesi gün şans eseri
    Bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin
    Önündeki taksi durağındadır
    Ve üçüncü sıradadır.hemen plan yapar ve ilk
    Taksi söförüne yanaşır:
    - ataköy'e kaça götürürsün ?'
    - 5 milyon
    - sana 20 milyon veririm ama bir kere verirsin.
    - hadi be sapık mısın, defol.adam bu cevabı
    Alınca ikinci
    Sıradaki taksiye yanaşır.
    - ataköy'e kaça götürürsün ?
    - 5 milyon
    - sana 20 milyon veririm ama bana bir kere
    Verirsin
    - vay sapıkkk vayy defol.


    Sıra üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye
    Gelmiştir.
    Adam yanaşır:
    - ataköy'e kaça götürürsün ?
    - 5 milyon - peki sana 20 milyon veri
    Rim ama bir şartım var
    - nedir ?
    - giderken diğer taksicilere el sallıyacaksın
    - ayıp ettin abi tabii...

    Fıkra gibi no..:8

    Fıkra gibi adı..:bot ne kadar?

    Abimiz koyu kahverengi deri, yarım botu
    Alıp kasaya yanaşıyor.kasadaki kız botları
    Poşete koyarken, sayın abimiz de soruyor;
    - 43 lira değil mi?...
    - kız, "ne münasebet" der gibi bakıyor ve
    "bunlar orijinal deri...indirimli fiyatı
    180 lira."
    Abimizin bitiş cümleleri, kızcağızın kopuş
    Anına denk geliyor;
    -olur mu hanımefendi, altında "size 43"
    Yazıyor...

    Fıkra gibi no..:9

    Fıkra gibi adı..:polise veririm

    Ünlü güftekâr ve tamburî osman nihat beyefendi
    Çapkınlığı ile pek meşhurmuş. ankara'da
    Bulunduğu sıralarda güzel bir günde kızılay'a
    Doğru yürümekte iken hemen önü sıra da çok
    Güzel endâmlı, alımlı, çalımlı bir bayan yürüyormuş.
    Osman nihat bey kadına biraz yaklaşarak başlamış
    Dil dökmeye:
    - aman ya rabbi! ne güzel endamınız var! şu belin
    İnceliğine bakın. ya saçların omuzlara dökülüşü.
    Kadın omuzunun üzerinden arkasına söyle bir bakıp,
    Kafasını çevirmiş ve de sinirli sinirli yoluna
    Devam etmiş. fakat osman nihat bey kadının peşini
    Bırakmamış ve dil dökmeye devam etmiş:
    - bacaklarınızın güzelliği, keklik gibi sekişiniz
    Ne de hoş... sizinle birlikte olmak her halde hayata
    Bedeldir...'

    Ve daha neler ne dil dökmeler. .. tam bu sırada
    Kızılay meydanı' na yaklaşmışlar. dört yol ağzına ve
    Polisin olduğu yere geldiklerinde kadın bütün
    Sinirli haliyle osman nihat bey'e dönerek:
    -şimdi polise veririm! deyince: osman nihat,
    Masumane bir tavır takınıp, ses tonunu yumuşatarak:
    - aman hanımefendi, ben bir saattir yalvarıyorum.
    Niye polise?

    Fıkra gibi no..:10

    Fıkra gibi adı..:hediye cola

    Konuyla ilgili açıklama yapan davacının avukatı
    İdris karadeniz 'müvekkilim marketten aldığı
    2 lt.lik kampanyalı cocacola ürününün kapağını
    Açtığında hediye çıkmadığını ve tekrar deneyiniz
    Yazısını görmüş. bunun üzerine kapağı kapatıp
    Tekrar açmış ancak yine aynı şey. bunun üzerine
    Aynı şişe kapağında tam 4246 defa deneme yapmasına
    Rağmen hediye çıkmamıştır. cocacola şirketinin
    Tüketiciyi dolandırdığını düşünen müvekkilim
    Şirkete dava açmaya karar vermiştir. biz de bugün
    Gelerek dava dilekçemizi adliyeye teslim ettik.
    10 bin ytl. maddi tazminat talep etmekteyiz' dedi.
    Davadan haberdar olan cocacola yönetimi adına
    Açıklama yapan bir sirket yetkilisi olayın çok
    Komik olduğunu ve artık karadeniz bölgesine gönderilen
    Ürünlerin kapağına ' başka şişede inşallah ' yazmayı
    Düşündüklerini söyledi.

    Fıkra gibi no..:11

    Fıkra gibi adı..:skip durağı

    Sene 1968, istanbul bahçelievler'de skripp
    Tükenmez kalemlerinin fabrikası var ve önünde de
    98 no lu otobüslerin durduğu otobüs durağı.
    Bu durak bahçelievler'den sonraki ilk durak ve
    Anlatacağım olay gerçekten yaşanmış olay.

    Otobüsle bakırköy'den güngören'e giderken
    Bahçelievler durağında otobüse çok güzel bir
    Kadın bindi. tam biletini alacağı zaman otobüs
    Hareket etti. kadın biletçiye bir şirinevler
    Bileti verir misiniz diye sordu. biletçi bu otobüs
    Şirinevler'e gitmez deyince bayan durdurun otobüsü
    İneceğim dedi. biletçinin cevabı hayli ilginç oldu.
    - hanım, hanım kalktı bir kere skip'te indireceğiz.
    Bu lafı duyunca kadının yüzündeki ifadeyi görmenizi
    İsterdim ( bu arada skip otobüs durağının adı )


    Fıkra gibi no..:13

    Fıkra gibi adı..:müşteri her zaman haklımı ?

    Tüketici hakları konusunda 'müşteri her zaman
    Haklı mı?' sorusunu irdelerken çeşitli ülkelerdeki
    Mahkemelik olayları araştırmışlar ve buldukları
    Belgelerden birisi. olay gerçek... wordperfect
    (bilmeyenler için yazıyorum, bilgisayar, elektrikli
    Daktilo gibi aletler için program yapımcısı)...

    Bu şirketin müşteriye yardım hattında banda alınmış
    Bir telefon konuşmasını okuyacaksınız. bu konuşma
    Sonrası wordperfect görevlisi işinden kovuluyor.
    Kovulan görevli wordperfect'i kendisini 'gerekçesiz'
    İşten çıkardığı için mahkemeye veriyor. işte bu
    Konuşmanın deşifresi.

    -wordperfect yardım hattı, buyrun, nasıl yardımcı
    Olabilirim?.
    -wordperfect`te bir sorun oldu.
    -nasıl bir sorun?
    -yazı yazıyordum, birden bütün kelimeler gitti.
    -gitti mi?
    -yok oldu!
    -ekranda şu anda ne görüyorsunuz?
    -hiç bir şey.
    -hiç bir şey mi?
    -yazdığım hiç bir şey ekrana çıkmıyor.
    -hala wordperfect programında mısınız yoksa
    Programdan çıktınız mı?
    -bunu nereden bileyim.
    -ekranda bir 'c' harfi görüyor musunuz?
    -bir 'hece' mi..
    -boşverin. ekranda yanıp sönen bir çizgi var mı?
    -söyledim ya hiç bir sey yazmıyor.
    -monitör üstünde yanan bir lamba var mı?
    -monitör ne?
    -ekranı olan yer, televizyon gibi...
    Çalıştığınızı gösteren küçük bir lamba var mı?
    -bilmiyorum.
    -monitorün arkasına bakın, oraya bir elektrik kablosu
    Giriyor olması lazım. görebiliyor musunuz?
    -evet.
    -harika, o kabloyu takip edin duvarda elektriğe
    Bağlı mı bana söyleyin.
    -bağlı.
    -harika. monitorün arkasına bakınca bağlı olan
    Tek kablo mu gördünüz, yoksa iki tane mi?
    -görmedim.
    -tekrar bakar mısınız, ikinci bir kablonun da bağlı
    Olması lazım.
    -evet buldum.
    -tamam, şimdi onu takip edin bilgisayara bağlı mı
    Diye bakın.
    -kabloya ulaşamıyorum.
    -ulaşmayın, bağlı mı diye bakabilir misiniz?
    -olmuyor.
    -bir şeyden destek alıp eğilip bilgisayarın arkasına
    Baksanız...
    -eğilmek dert değil, karanlık olduğu için bakamıyorum.
    -karanlık?
    -ofisin ışıkları kapalı, pencereden gelen ışık yetmiyor.
    -ofisin ışıklarını yakın.
    -yanmaz.
    -neden?
    -elektrikler kesik.
    -elektrikler mi kesik. tanrım..! (kısa bir sessizlik)
    Bilgisayarın kutusu, kitapları her şeyi duruyor mu?
    -evet dolapta.
    -şimdi bilgisayarı sökün, aynen aldığınızdaki gibi
    Paketleyin ve aldığınız dükkana iade edin.
    -durum bu kadar kötü mü?
    -korkarım öyle!
    -peki tamam. onlara ne diyeceğim?
    -'ben bilgisayar kullanamayacak kadar aptalım'
    Diyeceksiniz...

      Forum Saati Cuma Kas. 01, 2024 4:29 am