bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"o olmazsa yaşayamam" demeyeceksin.
demeyeceksin işte.
yaşarsın çünkü.
öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
çok sevmeyeceksin mesela. o daha az severse kırılırsın.
ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o'nu sevdiğinden.
çok sevmezsen, çok acımazsın.
çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
senin değillermiş gibi davranacaksın.
hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
çok eşyan olmayacak mesela evinde.
paldır küldür yürüyebileceksin.
ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
gökyüzünü sahipleneceksin,
güneşi, ayı, yıldızları...
mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"o benim" diyeceksin.
mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...
mesela gökkuşağı senin olacak.
ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
mesela turuncuya, ya da pembeye.
ya da cennete ait olacaksın.
çok sahiplenmeden,
çok ait olmadan yaşayacaksın.
hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi hem de hep senin
kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın. ucundan tutarak...
CAN YÜCEL...
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende,güzel bir ruh
Kalbi bağlayamaz mı?
Hasret;özlenenden uzak kalmak mıdır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık;para,mal çalmak mıdır?
Saadet çalmak,müthiş hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah,hançer mi olmalı?
Saçlar bağ,gözler silah,
Gülüş kurşun olamaz mı?
Uçurum bu aşkın sonu
Aşka çıkmadan yollar
Gitmeli sesim kulaklarından
Yollar bana çıkmamalı
Bende seni beklememeliyim
Gelmeyeceğine inandır beni
Kapat gözlerini gözlerime
İzin verme seni sevmeme
Korkularımı haklı çıkarma
Yaklaştırma yüreğini bana
Git gidebildiğin kadar uzağa
Bu kadar yakınımda hissetmeyeyim seni
Seni sevme ihtimallerimi al ve git benden
Üzüldüğünü görürsem tutamam kendimi
Kilit vuramam gözyaşlarıma
Görmek istemiyorsan gözyaşlarımı
Al kendini git benden
Dudaklarım gitmeni söylerken
Biliyorum gözlerim gidişine ağlayacak
Gitmemen için yalvaracak
Ama sen bilmelisin gitmen gerek
Ellerim ellerinle buluşmadan
Ve zorlaşmadan yalnız kalmak
Al kendini git benden…
yüzümdeki çizgilerin hesabını veremediğim gün aynalara
izin vermiştin seni benden almalarına..
izin vermiştim riyakar kaldığım her şafakta
kendimi anılarla avutmaya..
seninle yaşlanacak
ömrüm seninle yas alıcak hayaliyle aldanıpta rüyalara
yüzümdeki her çizgi
aldanıp düştüğüm sebebi sevdan isyanları hatırlatsada
şimdi gurur bu candan ayrıladıkca
can gururu sevdaya yokuş koymadıkca
biliyorum..
tanrım fani dünyada vermeyecek seni bana
versede bu dünyada değil
bu sevda kara toprakta...
"o olmazsa yaşayamam" demeyeceksin.
demeyeceksin işte.
yaşarsın çünkü.
öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
çok sevmeyeceksin mesela. o daha az severse kırılırsın.
ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o'nu sevdiğinden.
çok sevmezsen, çok acımazsın.
çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
senin değillermiş gibi davranacaksın.
hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
çok eşyan olmayacak mesela evinde.
paldır küldür yürüyebileceksin.
ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
gökyüzünü sahipleneceksin,
güneşi, ayı, yıldızları...
mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"o benim" diyeceksin.
mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...
mesela gökkuşağı senin olacak.
ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
mesela turuncuya, ya da pembeye.
ya da cennete ait olacaksın.
çok sahiplenmeden,
çok ait olmadan yaşayacaksın.
hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi hem de hep senin
kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın. ucundan tutarak...
CAN YÜCEL...
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende,güzel bir ruh
Kalbi bağlayamaz mı?
Hasret;özlenenden uzak kalmak mıdır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık;para,mal çalmak mıdır?
Saadet çalmak,müthiş hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah,hançer mi olmalı?
Saçlar bağ,gözler silah,
Gülüş kurşun olamaz mı?
Uçurum bu aşkın sonu
Aşka çıkmadan yollar
Gitmeli sesim kulaklarından
Yollar bana çıkmamalı
Bende seni beklememeliyim
Gelmeyeceğine inandır beni
Kapat gözlerini gözlerime
İzin verme seni sevmeme
Korkularımı haklı çıkarma
Yaklaştırma yüreğini bana
Git gidebildiğin kadar uzağa
Bu kadar yakınımda hissetmeyeyim seni
Seni sevme ihtimallerimi al ve git benden
Üzüldüğünü görürsem tutamam kendimi
Kilit vuramam gözyaşlarıma
Görmek istemiyorsan gözyaşlarımı
Al kendini git benden
Dudaklarım gitmeni söylerken
Biliyorum gözlerim gidişine ağlayacak
Gitmemen için yalvaracak
Ama sen bilmelisin gitmen gerek
Ellerim ellerinle buluşmadan
Ve zorlaşmadan yalnız kalmak
Al kendini git benden…
yüzümdeki çizgilerin hesabını veremediğim gün aynalara
izin vermiştin seni benden almalarına..
izin vermiştim riyakar kaldığım her şafakta
kendimi anılarla avutmaya..
seninle yaşlanacak
ömrüm seninle yas alıcak hayaliyle aldanıpta rüyalara
yüzümdeki her çizgi
aldanıp düştüğüm sebebi sevdan isyanları hatırlatsada
şimdi gurur bu candan ayrıladıkca
can gururu sevdaya yokuş koymadıkca
biliyorum..
tanrım fani dünyada vermeyecek seni bana
versede bu dünyada değil
bu sevda kara toprakta...